LRF YÖNTEMİ VE BİLİNMESİ GEREKENLER

LRF YÖNTEMİ VE BİLİNMESİ GEREKENLER

Yaklaşık 6-7 yıldır balık avı ile ilgileniyorum. Bu zaman zarfı içerisinde neredeyse bütün disiplinleri denedim ve zaman içerisinde takımları inceledikçe aldığım keyfin arttığını ve daha aksiyonlu bir hal aldığını fark ettim. Bu yazımda LRF yöntemi nedir mercek altına alacağım.

İlk önce surfcasting ile tanıştım. Ağır kurşunlar atmak ve bunu sürekli tekrarlamak eziyete dönüşüyordu. Sonra spin (at-çek) disiplini ile tanıştım spinde atış yaparken kopardığım rapalalar ve İstanbul’da sadece 1 ay bu şekilde avlanabildiğimi düşününce farklı bir arayışa geçtim. En sonunda LRF ile tanıştım ve benim için yeni bir sayfa açıldı. Balıkçılığın daha teknik ve daha keyifli halini buldum. Bu yöntemle sürekli elinizde kamış, omzunuzda çanta ile meraları gezebilir saatlerce at çek yapabilir, hiç yorulmadan balık avı yapıp gününüzü daha keyifli bir hale getirebilirsiniz. Açıkçası LRF ile tanıştıktan sonra surfcasting ve spin olta  takımları ile hiç av yapmadım:)

Gelin LRF yöntemi ayrıntılarına biraz daha yakından bakalım.

LRF yöntemi, ince takımlar ve oldukça hafif gramajlarda maket balıklar, metal jigler, mikro vibrasyon yemleri, kokulu veya kokusuz silikonlar kullanarak küçük bir balıkta bile sanki bir trofe yakalamış gibi aksiyon yaşamaktır aslında. Dönemine göre en cok rağbet edilen yemler kokulu silikonlardır. Kokulu silikonlar aynen bir sünger gibi kokulu sıvıyı emer ve suya girdiğinde verdiğimiz aksiyonlar ile bu kokuyu bırakarak balıkları cezbeder. Bu silikonlar ile avlandığınızda oltanızı ziyaret edecek balıklar tamamen sürprizdir. Oltanıza küçük bir kıraça veya çirkin kral iskorpit de vurabilir. Bu av disiplini amatör kıyı balıkçıları tarafindan cok bilinmese de yavaş yavaş ülkemizde de öne çıkmaya başladı.

“LRF yöntemi  ile avlanmak bağımlılık yapar ve bir daha vazgeçemezsiniz”  uyarısını da yaparak teknik detaylara giriyorum.

Kamış Seçimi



LRF kamışlarını oldukça farkli boylarda ve farkli gramajlarda bulabilirsiniz. Genellikle 1.80 ile 2.25 aralığında, nadiren de 2.40 olan modellerine denk gelebilirsiniz. Seçeceğimiz kamışın genellikle minimum gramaj değeri 0 veya 2 gr, maksimum gramaj değerinin ise  10 veya 11 gr olması LRF avı için en uygun aralıktır. Bu aralıklarda mümkün olduğu kadar uzun kamış seçmemiz atış mesafemizi de bir  o kadar arttırır.

Kamış seçerken çoğunlukla kullanacağımız yeme göre seçim yapılmalı. Sadece metal jigler veya maket balıklar ile avlanacaksak sert aksiyonlu, silikon ağırlıklı avlanacaksak daha yumuşak aksiyonlu kamış seçmeliyiz.

En önemli faktör kamışın uçtan esnemesidir. Gövdeye doğru esneyen kamışlar bizim tabirimiz ile sağır kamışlardır yani jigheadin hareketlerini hissetmemizi engeller veya geciktirir.

Makine Seçimi



LRF yöntemi için kullandığımız makinalar düşük devirlidir. Bunun sebebi hem makine kamış kombinasyonunun dengesini bozmamak hem de küçük makinelerin misina sarım mesafesi az olduğu için yemi olabildiğince suda oyalamaktır. Yem ne kadar suda oyalanırsa o kadar cok görünür olur. Seçeceğimiz makinenin ön kalama gücü 3 kg ve üzeri olursa trofe bir balıkta balığı kıyıya alma şansımız o kadar yüksek olur. Bütçenize uygun herhangi bir makine ile başlayıp, ilerlettikçe daha iyi ve daha kuvvetli modellere geçebilirsiniz.

Misina veya İp Seçimi



LRF yemleri 1 ila 10 gr arasinda olduğu  ve bizimde yemi kıyıdan en uzağa atmayı hedeflediğimiz için mümkün olduğu kadar ince yani 0.12-0.14 mm’den daha kalın misina kullanmamalıyız. Ama ben edindiğim tecrübelerden yola çıkarak misina kullanılmasını tavsiye etmiyorum. Benim LRF’de olmazsa olmaz tercihim her zaman iptir. İpler 00.6-00.8 mm aralığında seçilebilir. İpler de 4 örgü, 8 örgü ve nadiren 12 örgülü modelleri vardir. Örgü sayısı ne kadar artarsa ipin çekeri ve pürüzsüzlüğü o kadar artmış olur.

Misinanin ipe göre  dezavantajlarını bir kaç madde ile açıklayayım:

– Misina, ipe göre oldukça serttir ve hafızalıdır yani misina makine kafasından çıkarken hala sarmal şeklindedir ve kamışın yüzüklerine çok fazla sürtünerek atış mesafesini düşürür.

– İp’in misinaya göre çekeri çok çok fazladır.

– İp oldukça yumuşaktır ve siz atış yaparken çok az direnç göstererek yemi en uzak mesafeye atabilmenizi sağlar. İpi ne kadar ince ve yüksek örgülü seçerseniz atış mesafenizi de arttırmış ve balık yakalama ihtimalinizi o kadar arttırmış olursunuz.

– İpler misinaya göre neredeyse hiç esnemezler bu çok büyük bir avantajdır.

– İp’in tek dezavantajı su içerisinde görünür olmasıdır. Ama bunu engellemenin basit bir yolu var; ip önüne floro carbon lider bağlayarak bu sorunu çozebilirsiniz. Liderin uzunlugu 40-50 cm arasında kullanılırsa yeterli olacaktır.

İğne (jig head) Seçimi



LRF yöntemi için çoğunlukla kullandığımız iğneler jighead’lerdir. Jighead’ler çok fazla çeşitte ve ağırlıkta olabilirler. En çok tercih ettiklerimiz en sade olan ve pala kısmında silikonun kaymasını engelleyici çentikleri olan modelleridir. Bunlar dışında balık kafasına benzetilmiş uv boyalı ve mafsallı modelleri de mevcuttur. Mafsallı jighead’ler silikonun aksiyonunu daha çok arttırır, hem de su altındaki ilişkenlere takılma ihtimalini düşürür. Meranın derinliğine, akıntısına göre veya hedef balığımıza göre ağırlık seçimi yapmak durumundayız. Bu sebeple yanımızda 0.8 gr’dan 7-8 gr’a kadar jighead bulundurmak bizim için iyi olacaktır. Sahil şeridinde 1.5-2 gr aralığında çalışırken boğaz kıyılarında ise 5-8 gr aralığında çalışmamız yemin dibe inmesini kolaylaştırdığı gibi yanımızdaki başka avcıların takımlarına dolanmasını engelleyerek av konforumuzu arttıracaktır.

Yem Seçimi



Balıkçılık dünyasındaki yem çeşitleri anlatmakla bitmez çünkü seçenekler çok çok fazla. LRF yöntemi avcılarının en çok tercih ettiği yemler kokulu silikonlardır. Kokulu silikonlar genelde yosunların arasında yaşayan böceklere veya kurtlara benzetilmiştir. Bu silikonlara farklı kimyasal yapıda sıvılar emdirilerek cezbedici hale getirilir. Silikonlar ile yakalayabileceginiz balıkların başında istavrit, eşkina, iskorpit, lapin, kırlangıç, ısparoz, melanur, mırmır, levrek ve lüfer gelir.

Tatlı suda ise perch, turna veya kasna gibi balıkları avlayabilirsiniz yani yazının başında da belirttiğim gibi tamamen sürprizdir.

Silikonlar yüzde 99 jighead kombinasyonu ile kullanılırlar. Ve bu jighead’e ek olarak arkadan bir adet hırsız iğne de eklenebilir. Bu iğne, yeme en arkadan hamle yapan balıkları da yakalayabilmek için kullanılır. Ekstra bir avantajı da; balığın silikonu iğneden kolayca koparmasını engellemektir.

Silikonlardan sonra en çok tercih edilen yem ise metal jiglerdir. Metal jigler hem kıyıdan yatay hem de tekneden dikey olarak kullanılabilirler. Güzel ve dip yapısı uygun biı mera bulduğunuzda bu yemleri deneyebilirisiniz . Av verimleri oldukça yüksektir ama kullanırken dikkatli davranılmalı yoksa dipte bir yere takıp yeminizi kaybedebilirsiniz. Onlarca lira değerindeki yemleri dibe takmak oldukçaı üzücü oluyor.

Metal vibrasyon yemleri ise son zamanlarda sıkça kullanılmaya başlanmış bir yemdir. Vibrasyon yemlerinde de mantık jigler ile aynıdır. Ani çekişlerde titreyerek ve ışık yansıtarak balığın dikkatini çeker. Yemin üzerindeki delikler sayesinde yemin titreme derecesi değiştirilebilir.

Yan Ekipmanlar ve İpuçları



Mera olarak liman içleri ve durgun olan yerler tercih edilmeli ve gece avlanacağımız için aydınlık olan yerleri tercih etmeliyiz.
Gece avlarında kullanmak için kuvvetli bir kafa ışığı önemlidir. Çünkü LRF disiplini genelde 19.00-00.00 saatleri aralığında yapılır.
Oltamızı ziyaret edecek zehirli örneğin iskorpit ve trakonya gibi balıklar için fish grip denilen balık maşası edinmek faydalı olacaktır.
Yine bu zehirli balıkların size değmesi veya yüzgecini batırması durumunda müdahale için çantada küçuk bir şişe amonyak bulundurmakta fayda var.
Trofe balıklar için yanımıza bir kepçe de almalıyız. Takımlarımız çok ince olduğu için iri balıkları sudan kesmek cok zor olacaktır.
İğneniz keskin olsun!

Rastgele…

LRF YÖNTEMİ VE BİLİNMESİ GEREKENLER

Oğuzhan Hacıbaloğlu

Ritim İstanbul AVM Decathlon Mağazası Avcılık Spor Lideri