Günlük hayatın koşturmacası içerisinde bedenimize ve kendimize ne kadar zaman ayırabiliyoruz? Oysa bu durumu tersine çevirmek mümkün. Günde en az 20 dakikanızı koşmaya ayırmak, vücudunuzun günlük spor ihtiyacını karşılarken sizi de zinde hissettirecektir. Fakat dikkat! Bu sporun zor bir tarafı var. O da kararlılıkla koşmaya devam etmek.
Eğer koşu yaparken nelere dikkat etmeniz gerektiğini bilirseniz, bu zorluk hiç de önemli olmayacaktır. Aksine, tüm stres ve antioksidanlardan arındığınız bu 20 dakikalık terapileri iple çekmeye bile başlayabilirsiniz. Bu nedenle, koşu yaparken dikkat etmeniz gereken birkaç önemli unsuru sizin için bir araya getirdik.
Hangi spor olursa olsun, vücudunuzun da zihniniz gibi hazır olması gerekiyor ki sizi yarı yolda bırakmasın. Bu nedenle, koşmaya başlamadan önce ısınma hareketleri ile kaslarınızı ısıtmalısınız. Böylece keyifli bir koşunun ilk adımlarını atmış olursunuz. Aksi takdirde, vücudunuzu bir anda hareket etmeye zorlarsanız, koşu sırasında önceden tahmin etmediğiniz birtakım sakatlanmalara yol açabilirsiniz.
“Ben her yerde koşarım” deyip, kendinizi gereksiz yere yormayın. Koşu yaptığınız yerin toprak, asfalt ya da çim gibi yumuşak zeminlere sahip olması tamamen sizin avantajınıza olacaktır. Üstelik bu zeminleri şehrin içinde bulması hiç de zor olmayacaktır. Siz yeter ki beton zeminden uzak durun. Beton zemin, sert olması nedeniyle koşu sırasında ayağınıza darbeyi en fazla geri yansıtan zemindir. Bu nedenle beton zeminde koşmak eklemlere zarar verir. Menüsküs riskini arttırır. Özellikle bel fıtığı olanların beton zeminde koşması son derece sakıncalıdır.
Koşu yaparken en önemli şeylerden biri de temponuz. Eğer bu spora yeni başlayan hevesli bir koşucuysanız, nefesinizi düzene sokmak ve belirli bir ritimde koşmak için hafif bir tempoyla başlamanız önemli. Hatta koşunun ilk dakikalarında hızlı tempodaki bir yürüyüş de size yardımcı olacaktır. Bu yöntemle zaman içinde temponuzu zorlanmadan arttırabilirsiniz.
Koşu yaparken size kolaylık sağlayacak bir diğer unsur da ayaklarınızın hareketi. Dengeli koşmak ve olası sakatlanmalardan kaçınmak için önce topuğunuz, daha sonra ayak tabanınız en son ise parmak uçlarınız yerle temas edecek şekilde ayaklarınızla küçük daireler çizmeniz işinizi çok kolaylaştıracaktır.
Ayak hareketleri kadar vücut duruşunuz da koşunuzdan elde ettiğiniz verimi arttıracaktır. Öncelikle, kambur, geriye doğru ya da fazla öne doğru eğilerek koşmaktan kaçının. Sırtınız olabildiğince düz, karnınız ise gergin olmalı. Omuzlarınızın aşağıda ve gevşek olması bedeninizi hafif hissetmenize neden olacaktır. Böylece koşu sırasında bedeninizle ritmik bir uyum yakaladığınızı fark edeceksiniz.
Koşu yaparken vücudunuzu saran ama sıkmayan kıyafetler tercih etmelisiniz. Örneğin, uzun bol bir eşofman altı yerine koşu taytı ya da koşu şortu giymelisiniz. Çünkü terledikçe pamuklu kıyafetler üzerinizde ağırlık yapar. Bunu önlemek için koşu sporu için tasarlanmış giysileri tercih etmelisiniz. Ayrıca herhangi bir spor ayakkabısı kullanmak yerine özel olarak bu spor için üretilmiş bir koşu ayakkabısı tercih etmelisiniz. Bu ayakkabılar ayak tabanınızı ve bileklerinizi destekleyecek şekilde geliştirilmişlerdir. Üstelik, bu modeller koşu ayakkabısı bayan ve koşu ayakkabısı erkek olarak da ayrı ayrı dizayn edilmişlerdir. Ayak tipinize ve koşu ihtiyacınıza göre (başlangıç seviyesindeki bir koşucu ve ileri seviyedeki bir koşucunun ihtiyaçları ya da koşulan zemine göre değişen ihtiyaçlar) seçtiğiniz bu tür ayakkabılar sadece doğru bir koşu için gerekli değil aynı zamanda genel sağlığınız için de önemlidir.
Her hafta koşu mesafenizi belirli bir oranda arttırın. Eğer kısa zamanda temponuzu ve koşu mesafenizi çok fazla arttırırsanız bedeninizi aniden fazla zorlamış olursunuz. Bu da sizi hızlı bir şekilde yorar ve kendinizi koşmamak için bahaneler üretirken bulabilirsiniz. Oysa önemli olan şey her gün en az 20 dakikanızı koşuya ayıracak şekilde kendinizi motive edebilmeniz. Bu nedenle her hafta en fazla %10 oranında mesafenizi arttırmanız hem size hem de bedeninize iyi gelecektir.
İnsanoğlu olarak yenilikler her zaman hoşumuza gitmiştir. Siz de koştuğunuz yerleri zaman zaman değiştirerek kendinizi şımartın. Bilmediğiniz mekanlarda koşarken, dünyaya bakışınızın nasıl değiştiğini görmek size koşmak için güzel bir neden daha verecektir.
Son olarak, günde 20 dakikanızı kendinize ve bedeninize ayırmaktan vazgeçmeyin. Zaman geçtikçe bu kısa sürenin hayatınızda nasıl olumlu değişimlere sebep olduğunu göreceksiniz!
Sağlıkla ve sporla kalın!