CAR FREE DAY’İ KEŞFEDELİM! #ARABADANİN
Düşünün; sokağa çıkıyorsunuz ve yollarda bir tane bile araba yok. Trafik sıkışıklığı, araba kornalarının kulak tırmalayan sesi, egzoz dumanı, trafik ışıkları… Hepsi bir anda kaybolup gidiyor. Yerini bisikletler, havayı kirletmeyen elektrikli otomobiller ve uzun yaya yürüyüş yolları alıyor. Güzel bir hayal gibi değil mi? Yakın gelecekte maalesef ki gerçekleşmesi söz konusu değil gibi görünüyor fakat yılda bir gün bu hayali yaşamak mümkün. Her yıl 16-22 Eylül Avrupa Hareketlilik Haftası kapsamında 22 Eylül ‘Car Free Day’ yani ‘Arabasız Yaşam Günü’ olarak kutlanıyor!
Biz Decathlon’lular için aslında Car Free Day neredeyse her gün 🙂 Car Free Day’i açıklamadan önce bakalım Decathlon’lular bunun için neler yapıyor? 🙂
Nedir bu Car Free Day?
Resmi olmamakla beraber ilk arabasız yaşam günü 1990’larda gerçekleşti. Küresel anlamda ise Car Free Day, 2000 yılında resmiyet kazandı. Bugün de katılımcı şehirler Car Free Day için merkez yollarını kapatıp buralarda yürüyüş ve bisiklet etkinlikleri düzenliyor. 2000 yılından bu yana dünya genelinde birçok ülkede düzenlenen Arabasız Yaşam Günü’nün amacı sürücüleri arabalarını bir günlüğüne bırakmaya teşvik ederek yürümelerini, alternatif ulaşım ve seyahat biçimlerini kullanmalarını sağlamak ve bunun yanında da çevre kirliliği ile bağlantılı riskler konusunda toplumda farkındalık yaratmak.
Arabasız ve sağlıklı yaşam
Bireysel otomobil sahipliğinin artması birçok problemi de beraberinde getirdi. Günümüzde neredeyse her evde bir otomobil var. Hatta bazen iki-üç… Otomobil sayısındaki bu artış, çevre kirliliğinden trafik sıkışıklığına, hatta ve hatta sağlıksız yaşama kadar her alanda insanlığı etkiledi. Hal böyle olunca da farklı ulaşım alternatifleri sunmak, halkı sağlıklı yaşam için daha fazla hareket etmeye yönlendirmek hemen her ülkenin ve yerel yönetimin gündemine taşındı. Bazı belediyeler çevre kirliliğini en aza indirmek için araç filolarını elektrikli araçlarla yenilerken, bazıları da sağlıklı yaşamı desteklemek hareket kabiliyetini artırmak için bisiklet ve yürüyüş yollarını genişletti.
Ancak tabii ki bu çalışmalar hala yeterli düzeyde değil. Milyonlarca motorlu aracın bir günde ürettiği kirlilik, gürültü ve tehlike günden güne artıyor. Trafiğe her gün binlerce yeni araç katılıyor. Her bir yeni araç egzoz dumanı ve artan çevre kirliliği, trafik sıkışıklığı demek. Birkaç yıl önce Fransa’nın başkenti Paris’te düzenlenen Car Free Day kapsamında motorlu araç trafiğine kapatılan ünlü Champs Elysées Bulvarı’nda hava kirliliği ölçümü yapıldı. Günün sonunda kirlilik oranında %40 azalma görüldü. Bu da Car Free Day’in dikkat çekmek istediği noktayı oldukça güzel bir şekilde ortaya koydu.
Hava kirliliği ve iklim değişikliğine karşı alınacak en büyük önlem otomobilleri otoparklarda tutmak. Özellikle bisiklet gibi hem sportif hem de pratik ulaşım araçlarını benimsemek. Ayrıca şehir içinde bir yerden bir yere gitmek sürekli yavaşlıyor ve süre de uzuyor. Yoğun trafik sebebiyle örneğin; İstanbul içinde motorlu taşıtlarla ulaşım hızı 8-13 km/s arasında. Bu hız bisikletle ise ortalama 15-25 km/s. İstanbul trafiğinin asla azalmadığı gerçeğini de göz önünde bulundurursak bisikletle seyahat zaman kazandırdığı için de oldukça mantıklı. Özellikle İstanbul gibi metropollerde kullanım kolaylığı, az yer kaplaması üstüne üstlük bir de sağlıklı ulaşım aracı olması sebebiyle bisikletlerin önemi her geçen gün artıyor. Bisiklet teknolojisi de her geçen gün kendini yeniliyor. Oldukça kullanışlı, hatta katlanabilir modelleriyle bisikletler şehir yaşamının en aşılmaz gibi görünen sorunlarına çözüm getiriyor.
Günümüz hastalıklarının nedeni: Hareketsizlik
Bunun yanı sıra teknolojinin beraberinde getirdiği hareketsizliğin hatırlanması açısından da Car Free Day oldukça anlam taşıyor. Gelişen teknoloji yürüyen merdivenleri, asansörleri, araçları hayatımıza kattı. Fakat zamandan kazanmak için hayatımızı kolaylaştıran bu aletler, aynı zamanda insanlığa hareketsizliği de getirdi. Teknolojik nimetlere kolayca alışmamız sonucu en kısa mesafelere bile araçla gider hale geldik. Ayrıca bir kat bile çıkacak olsak asansör ya da yürüyen merdiven genelimizin ilk tercihi oluyor. Merdiveni ise spor olsun diye çıkıyoruz. 100 yıl önce enfeksiyon hastalıkları insanların ölüm nedenleri arasında ilk sırayı alırken, bugün hareketsizliğin sebep olduğu hastalıklar ilk sırada geliyor.
Hareketsizliğin obezite, yüksek tansiyon, kalp damar hastalıkları ve diyabet gibi hastalıklara neden olduğunu sık sık belirten uzmanlar bu hastalıkların tedavisinde egzersizin çok önemli bir yer tuttuğuna dikkat çekiyor. Burada yine bisikletlerin önemine değinmekte fayda var. Şehir yaşamında kolaylıkla kullanılabilmelerinin yanı sıra bisiklet sürmek öncelikle bacak, kalça ve mide bölgelerindeki kas yoğunluğunu artırmaya yardımcı olur. Üst vücut kasları için de harika bir egzersizdir. Car Free Day, bisikletlerin daha sağlıklı bir yaşam için de hayatımızda olması gerektiğini bir kere daha hatırlatıyor.
Dünya genelinde birçok ülkenin katıldığı Car Free Day bu anlamda da büyük önem taşıyor. Araç bağımlılığının çevre kirliliğinden sağlıksız yaşama birçok etkisini ortaya koyan günde, araç trafiğine kapalı caddelerde bisikletlerini alıp gönül rahatlığı ile dolaşan, işlerine bisikletleri ile giden, hatta kimi zaman futbol oynayabilen insanlar hareket etmenin ve spor yapmanın önemini bir kez daha hatırlatıyor.
Sağlıkla ve sporla kal!