ÇOCUKLARDA YARIŞ PSİKOLOJİSİ! PEDAGOJİK AÇIDAN ÖNEMİ!

ÇOCUKLARDA YARIŞ PSİKOLOJİSİ! PEDAGOJİK AÇIDAN ÖNEMİ!

Sportif müsabakalar, her yaşta sporcunun heyecanla beklediği ve keyifle yarıştığı etkinlikler arasında yer alır. Spor yarışlarından en çok keyif alanlar arasında çocuklar da bulunur. Yarışma ve başarı duygusunu erken yaşlardan itibaren tatmak isteyen pek çok çocuk sporcu, müsabakaları coşkuyla karşılar. Çocukların spor yarışlarına katılması çocuklar için eğlenceli ve sağlık için yararlıdır, ancak bu durumda anne ve babaların dikkat etmesi gereken önemli detaylar da bulunur. En çok göz önünde tutulması gereken noktalardan biri de çocuk psikolojisidir. Peki, pedagoglara göre çocukların spor müsabakalarına katılması doğru mudur, yarışmacı çocuklara pedagojik destek verilmeli midir? Merak ettiğin tüm detayları bu yazının devamında bulabilirsin. İşte, pedagojik açıdan çocuklarda yarış psikolojisi…

ÇOCUKLARDA YARIŞ PSİKOLOJİSİ! PEDAGOJİK AÇIDAN ÖNEMİ!

Spor Ruhuna Evet, Strese Hayır!

Yapılan bilimsel araştırmalara göre, çocuklar 3 ila 6 yaşlarından itibaren düzenli olarak sporla ilgilenmeye, 7-8 yaştan itibaren ise yarışmalara katılmaya başlayabilir. Ancak bu noktada anne ve babaların çocuğa yaklaşımı son derece önemlidir. Erken yaşlardan itibaren spor yarışmalarına katılan çocuklara gösterilecek yanlış tavırlar çocuğun ilerleyen yıllarda hem spor kariyerinde hem de özel hayatında çeşitli sorunlar yaşamasına yol açabilir. Anne ve babaların kaçınması gereken temel hata çocuğa stres yüklemektir. Erken yaşta spora başlayan çocukların spor etkinliklerinden beklentilerinin ağırlıklı olarak eğlence olması gerekir.

Müsabakalara katılan çocukların etkinlikten keyif alması, elinden geleni yapması ancak kazanan kişiye karşı olumsuz duygular büyütmemesi son derece önemlidir. Anne ve babalar, kimi zaman çocuklarını motive etmek adına stres faktörü oluşturabilir. Çocuğuna katılacağı yarışmanın ne kadar önemli olduğunu sürekli hatırlatman ya da güvenini göstermek için “Ben sana inanıyorum, mutlaka kazanacaksın.” gibi cümleler kurman aslında faydadan çok zarar getirebilir. Bu yüzden anne ve babaların çocuklarına pozitif bir tavır takınmaları ve spor ruhunu ön plana çıkaran bir yaklaşım sergilemeleri önerilir.

ÇOCUKLARDA YARIŞ PSİKOLOJİSİ! PEDAGOJİK AÇIDAN ÖNEMİ!

Psikolojik Destek İhtiyacına Dikkat

Çocuklarda yarış psikolojisi konusunda profesyonel destek çok önemlidir. Pek çok anne ve baba, çocuklarının spor yarışmalarına hazırlanma sürecinde psikolojik desteğe ihtiyaç duyup duymadığını merak eder. Bu sorunun yanıtı, aslında çocuğun karakterine doğrudan bağlıdır. Her çocuk ayrı bir karaktere ve ayrı hassasiyetlere sahiptir. Bu sebeple de çocukların spor yarışlarına hazırlanma sürecinde psikolojik desteğe ihtiyaç duyup duymayacağı sorusunun yanıtı da çocuktan çocuğa göre değişiklik gösterir. Eğer çocuğunun müsabaka stresinden olumsuz yönde etkileneceğini düşünüyorsan uzman bir pedagoga danışabilir ve çocuğun için psikolojik destek sağlayabilirsin. Bu noktada çocuğunun psikolojisini doğru şekilde okuman da büyük önem taşır. Çocukların psikolojik desteğe ihtiyaç duymalarını anlamak, kimi zaman son derece zor olabilir. Pek çok çocuk kaygı, endişe, stres bozukluğu, onaylanma ihtiyacı gibi psikolojik durumları dışarıdan pozitif görünen ruh halleriyle yansıtabilir. Bu sebeple de çocuğunu doğru bir şekilde gözlemlemen ve onunla sağlıklı bir iletişim kurman çocuğunun psikolojisini çözümlemene yardımcı olur.

ÇOCUKLARDA YARIŞ PSİKOLOJİSİ! PEDAGOJİK AÇIDAN ÖNEMİ!

Yarış Öncesinde ve Sonrasında Dikkat Edilmesi Gerekenler

Çocukların spor yarışmalarından zarar görmemesi için hem anne ve babalara hem de çocuk antrenörlerine önemli görevler düşer. Bu süreçte dikkat edilmesi gereken temel nokta, ebeveynlerin ve antrenörlerin çocuğun antrenman performansını eleştirmemesi ve yarışma sonuçlarını baskı unsuru hâline getirmemesidir. Yarışmada derece yapamayan çocuğa moral vermek için pozitif tavırlar takınırken de dikkatli olmanda yarar bulunur. Mağlubiyet sonrasında “İleride kazanırsın.”, “Elinden geleni yaptın.”, “Az kalsın kazanıyordun.” gibi cümleler çocuğa kendisini yetersiz hissettirebilir. Mağlubiyet hakkında moral verici şekilde de olsa konuşmak yenilginin çocuğun gözünde büyümesine ve çocuğun psikolojisine zarar vermesine yol açabilir. Çocuğun galip gelmesi durumu da pedagojik açısından riskler taşır. Galibiyetin fazla abartılması çocuğun kişilik gelişimine zarar verebilir ya da ilerleyen müsabakalarda kaybetme korkusu yaşamasına yol açabilir. Bu sebeple yarışma sonucu ne olursa olsun, hem anne ve babaların hem de antrenörün çocukla gurur duyduğunu göstermesi ve yarışmanın sonucundan çok sporun yararlarına odaklanması önerilir.

Geleceğin şampiyonlarının tüm sportif ihtiyaçlarını mağazalarımıza gelerek veya decathlon.com.tr‘yi ziyaret ederek giderebilirsin!



Sağlıkla ve sporla kal!