EN İDEAL KAMP YERLERİ VE TREKKİNG ROTALARI

EN İDEAL KAMP YERLERİ VE TREKKİNG ROTALARI

Aradığın huzur ve sessizliğe ulaşmanın en kolay yoludur kamp ve trekking yapmak. Böylece hem doğa sevgini dindirmiş hem de macera tutkunu dizginlemiş olursun. Her bölgesinde eşsiz güzellikleri barındıran ülkemiz, birbirinden farklı kamp&trekking rotası seçeneklerine sahiptir. Peki, Türkiye’nin en ideal kamp yerleri ve trekking rotaları hangileridir, öğrenmek ister misin?

1- Kaz Dağları

Marmara Bölgesi ile Ege Bölgesi’ni birbirinden ayıran Kaz Dağları, kapsadığı 21 bin hektarlık alanda birbirinden güzel trekking rotalarını barındırır. Uçsuz bucaksız bu yeşilliğin içerisinde binlerce farklı bitki türünü gözlemleyerek değişik zorluk derecelerine sahip trekking rotalarını tecrübe edebilirsin. Milli parkı çevreleyen sınırlar içerisinde bulunan parkurlar aynı zamanda kamp yapmana da olanak veren rotalardır. Tahtakuşlar’dan başlayıp Kapaklı-Dumanlı ve Tavşanoynağı’na devam eden ve oradan da Sarıkız Tepe’ye ulaşan parkurun zorluk derecesinin yüksek olduğunu ve sağlam bir kondisyon gerektirdiğini belirtmekte fayda var.


Ayrıca, Kaz Dağları’nda bulunan daha kolay onlarca farklı rotayı da adımlayarak oldukça keyifli zaman geçirebilirsin. Akdeniz ikliminin etkisini gösterdiği Kaz Dağları’nı yılın her dönemi ziyaret edebilirsin. Kış aylarında yüksek kesimler karlı ve soğuk iken alçak bölgelerde yağış görülür. Kamp yapmak için en uygun zaman ise yaz aylarıdır.

2- Likya Yolu

Eğer bir yerde trekking rotalarından bahsedilen bir sohbete katıldıysan mutlaka Likya Yolu’nu duymuş olman gerekir. Türkiye’nin en uzun yürüyüş parkurlarından biri olan bu rota, Fethiye’den başlar ve Antalya’ya kadar tam 535 kilometre boyunca devam eder. Bu rakam gözünü korkutmasın, hepsini yürümek zorunda değilsin. Değişik parkurlara ayrılan Likya Yolu 20 farklı etaptan meydana gelir. Parkurlar zorluk derecelerine göre birbirinden ayrılır. Ancak hepsinde ortak olan bir özellik var ki o da kusursuz manzara.


Ayrıca Likya Yolu etapları üzerinde birçok kamp alanı da mevcut. Dilediğin zaman uygun bölgelerde konaklayabilirsin. Bununla birlikte doğanın keyfini çıkarırken Apelia, Phellos, Sdyma, Myra, Antipkellos ve Olympos gibi tarihi antik kentlere de göz atabilirsin. Son derece güvenli olan Likya Yolu’nu yürümenin en ideal zamanı Roma ve Likya kuyularının su ile dolduğu mart ve nisan aylarıdır.

3- Hitit Yolu

Hattuşa, Şapinuva ve Alacahöyük üçgeninde bulunan tarihi bölgeler üzerinden geçen Hitit Yolu, 17 parkur ve toplam 385 kilometrelik yoldan meydana gelir. Doğa, kültür ve tarih meraklılarının ilgisini çeken parkurlar, kültürel bir mozaik ortaya koyan eski göç ve ticaret yollarından geçer. Tamamı Boğazkale Milli Parkı içerinde yer rotalar, kırmızı-beyaz işaretlenmiş kılavuz çizgileri ve GPS koordinat bilgileri ile desteklenmiştir. Bu yüzden her seviyedeki yürüyüş tutkunu seçtiği parkuru rahatlıkla bitirebilir.


Hattuşa-Boğazkale Göleti-Yazır Köyü-Hattuşa rotası en popüler parkurlar arasında yer alır. Rota boyunca UNESCO’nun Dünya Belleği listesinde yer alan Hititlerin başkenti Hattuşa’yı keşfedebilirsin. Çorum merkeze yaklaşık bir saatlik mesafede yer alan Boğazkale Milli Parkı’ndaki rotaları kış ayları dışında diğer tüm mevsimlerde yürüyebilirsin.

4- Aladağlar

Toroslar’ın güneydoğu ve orta bölgesinden yükselen ve tamamı milli parkın içinde olan Aladağlar dikkat çeken bir diğer kamp ve trekking bölgesidir. Niğde’ye 60 kilometre uzaklıkta olan bölgeye ulaşım oldukça kolaydır. Aladağlar’da en çok tercih edilen yürüyüş bölgeleri Akşampınarı, Sarımadenler, Yedigöller, Kapızbaşı Şelaleleri, Maden Boğazı ve Sokulupınar’dır.


Farklı zorluk dereceleri ve zemin yapıları ile trekking tutkunlarına meydan okuyan bu rotalardan birinde kendini deneyebilirsin. Bu bölgenin zirvesine çıkmak gibi bir hedefin varsa 3756 metrelik zirveye sahip Demirkazık Dağı seni bekler. Kalker kayalardan meydana gelen bölgede trekking faaliyeti için en uygun zaman ise yaz aylarıdır. Yürüyüş rotaları boyunca kamp kurabilir ve dilediğin kadar dağ manzarasının keyfini çıkarabilirsin.

5- Karia Yolu

Geldik Türkiye’nin en uzun trekking parkuruna. Likya Yolu’ndan ilham alınarak oluşturulmuş Karia Yolu 850 kilometre uzunluğunda olup, rota Datça ve Bozburun Yarımadaları, İç Karia ve Gökova Körfezi olarak dört ana bölüm ile Muğla Çevresi olarak bir ek bölümden meydana gelir. İsmini Karia medeniyetinden alan parkur boyunca kusursuz koyları ve muhteşem ağaçları gözlemleyebilirsin. Mavi ve yeşil rengin tonlarını bir arada sunan Karia Yolu rotaları boyunca kamp yaparken antik şehir kalıntılarına da rastlayabilirsin.


Karia Yolu etaplarını keşif için en uygun zaman dilimi etrafın yemyeşil ve havanın serin olduğu sonbahar ve ilkbahar dönemleridir. Özellikle yaz aylarında bölge çok sıcak olduğundan kısa yürüyüşler yapılması tavsiye edilir.

Tüm kamp ve trekking ekipmanlarınızı ister mağazalarımızdan, isterseniz de decathlon.com.tr’den inceleyip, alabileceğinizi unutmayın! (:

Sağlıkla ve sporla kalın!