Efe Subaşı
Decathlon Türkiye Atölye Lideri
Bizans ve Osmanlı dönemlerinde imparatorluk içinde huzursuzluk çıkartan ya da “sakıncalı piyade” olarak nitelendirilen prenslerin sürüldüğü ve İstanbul’un Anadolu yakasının güney kıyılarında yer alan Prens Adaları (Büyükada, Heybeliada, Burgazada, Kınalıada, Sedef Adası’nın yanı sıra yerleşim olmayan Yassıada, Kaşık Adası, Sivri Ada ve Tavşan Adası) şüphesiz ki İstanbullu pedalşörler için alternatifi olmayan güzergâhlara sahip. Gerek yol ve dağ bisikletçileri için, gerekse de sakin ve yavaş şehir bisikletçileri için ideal yollar sunan Prens Adalarına İstanbul’un birçok noktasından vapur veya motorlar ile ulaşmak mümkün.
Adalar denildiği zaman akla direk fayton (maalesef) ve bisiklet gelir. Araç ve insan trafiği olmadığı için her zaman sayfiye yeri olarak görülen Prens Adalarının minibüsçüleri olan faytonlar, kontrolsüzce kullanılan ufak akülü araçlar ve bilhassa yaz aylarında ve güneşli günlerde sayıları artan günübirlikçi bisikletliler ile yayalar, kaotik şehir hayatlarında yaşanılan trafik tehlikelerini Adalarda da aratmazlar. Her yıl onlarca insanın saydığım unsurlardan ötürü yaralanması ve hayatlarını kaybedenlerin dahi olması söylediklerimi doğrular nitelikte.
Konumuz elbette Adalar’da ki sorunsallar değil. Konumuz; Prens Adalarında (yerleşim olan Büyükada, Heybeliada, Burgazada ve Kınalıada) sayısızca bulunan bisiklet kiralama dükkânlarındaki bisikletler ve bu bisikletleri kiralayan insanlar ile adadaki diğer ulaşım araçlarının (faytonlar ve akülü araçlar) velespitliler için yarattığı tehlike. Adalara kendi velespitleriniz ile gidiyorsanız dikkat etmeniz gereken önemli kural; öncelikle Adaların en kalabalık noktaları olan iskele caddelerinde ve genellikle bir üst paralelinde bulunan çarşı kısmında bisiklet sürmek yasak. Çünkü adanın en kalabalık ve en çok yaya trafiğinin bulunduğu noktalardır. Gerek kendi bisikletleriyle gidenler, gerekse de bisiklet kiralayanlar bu hususa pek dikkat etmemekte. Fakat son zamanlarda Adalıların şikâyetleri üzerine Adalar Belediyesine bağlı zabıta birimleri bu konuda daha dikkatli davranmakta. Bu bahsettiğimiz noktalarda olmasanız bile dikkatli sürmenizde fayda var çünkü boş ve ferah olarak gözüken yollardan, kavşaklardan her an bir fayton, akülü araç ya da kedi, köpek çıkabilmekte ve hepsi ciddi tehlikeler arz etmekte. Kısacası kendi velespitleriyle gelen pedalşörler dış faktörlere odaklanarak çelik atlarını kullanmalı. Ama bisiklet kiralayanların dikkat etmesi gereken çok önemli bir konu daha var! Kiraladıkları bisikletler…
Bilinmesi gereken bir nokta var ki; Adalar’da bisiklet kiralama işini yapan esnafın gayesi sadece ve sadece para kazanabilmek. Kiraladıkları bisikletin bakımı ve kiralama şekline önem veren kişiler de vardır elbette ama istisnalar kaideyi bozmuyor maalesef. Unutmayın ki kiralamış olduğunuz bisikletin bakımının en son ne zaman yapıldığı, en basitinden zincirinin ne zaman yağlandığı büyük bir muamma olup kiraladığınız süre içerisinde yaşayabileceğiniz teknik bir sorundan siz sorumlu tutuluyorsunuz ve tamir veya parça değişimi gerektiren bir sorun ise bu, kiralama bedelinin yanı sıra ek bir ücret sırtınza biniyor!
Siz siz olun, bisiklet kiraladıysanız ilk olarak bisikletin frenlerinin durumuna bakın. İyi tutsa bile eğer freniniz v fren ise –ki genelde hep v fren olurlar- pabuçların durumuna bakın. Aşınmış ve/veya aynı açıyla lastikleri sıkıştırmayan pabuçlu bisikletleri kiralamayın. İkinci olarak; lastiklerinizin akort ayarına bakın. Çevirdiğinizde sağa sola sallanarak dönen lastiklere sahip bisikletleri asla kiralamayın. Orada düzeltseler dahi başka bir bisiklet istediğinizi belirtin. Çünkü akort ayarı bozuk olan bir bisikletin lastikleri yolda her an çıkma ve çok ciddi kazalara sebebiyet verme potansiyeline sahiptir. Ayrıca akort ayarı iki dakikada halledilebilecek teknik bir sorun olmayıp, oldukça sabır ve zaman isteyen bir işlemdir. Lastik akortlarından sonra gidonun sağlamlığına bakın. Ön frene sonuna kadar basarak gidonu ileri, geri şekilde sallayın. Bu sallama sırasında gidon kısmından bir ses geliyorsa, herhangi bir boşluk hissediyorsanız bu da sizin için büyük tehlike oluşturabilir. Bitti mi? Tabii ki hayır! Gelelim sele ve sele borusunu sabitleyen sele kelepçesine. Binmeden önce elinizle selenin vidalarını ve selenin sallanıp sallanmadığına bakın. Ardından sele kelepçesinin sele borusunu sıkı tuttuğundan emin olun. Bu noktalarda da vida gevşekliği, sabit durmama gibi gözünüze batan problemler varsa başka bir bisiklete yönelin. Bisikletinizi sürerken ya da hızlı bir şekilde yokuş aşağı inerken selenizin altınızdan kayıp gitmesi hoş sonuçlar doğurmayacaktır. Gelelim vites ayarlarına. Viteslerin doğru geçip geçmemesi ya da zincirlerinizin yağ oranının az olması herhangi bir kazaya sebebiyet vermeyecek olsa bile size maddi bir külfet olarak geri dönebilir. Çünkü biraz önce de belirttiğim gibi kiralama süresi içerisinde yaşayacağınız teknik bir problemin sorumlusu olarak sizi gösteriyorlar ve bu da ek bir ücrete anlamına geliyor. O yüzden viteslerin kolay geçmesi ve zincirlerinizin yağının da yeterli olması sürüş öncesi kontrol etmeniz gereken diğer noktalar.
Adalarda kiralanan bisikletlerin büyük bir çoğunluğu mtb (Mountain Bike) yani dağ bisikleti. Eğer bu bisikletlerden kiralayıp arazi yollarına girmeyi planlıyorsanız –arazi yollarına kiralık bisikletler ile girmenizi kesinlikle tavsiye etmem- lastiklerinizin kondisyonuna bakın. Bildiğiniz gibi mtb lastikleri dişli lastiklerdir ve lastik üzerindeki dişlerin aşınmamış olması arazi sürüşlerinde lastiğinizin daha sağlam yeri kavraması anlamına gelir. Bu sebeptendir ki kiralık mtb bisikletler ile arazi yollarında pedallayacaksanız lastiklerinizin kondisyonu da büyük önem teşkil etmektedir. Aşınmamış, erimemiş dişli lastikleri olan bisikletleri tercih edin. Tüm bu kontrollerden sonra bence bisikletin kadrosuna da bir göz atın. Herhangi bir çatlak, kırık, derin çizikler görüyorsanız da o bisikleti gözden çıkartabilirsiniz.
Detaylı ve iyi bir kontrolden sonra söz konusu kiralık velespite tam puan verseniz bile, şahsi bisikletinizin olmadığını, onu iyi tanımadığınızı, sürüş esnasında, yokuş aşağı inerken veya yokuş yukarı çıkarken, tümseklerden geçerken, arazide ya da asfaltta sürerken, keskin manevralarda, ani fren durumlarında nasıl tepki vereceğini ve bakımının en son ne zaman, nasıl yapıldığını bilmediğinizi unutmayın! Ve tabii ki diğer bisikletliler ile kontrolsüzce ve hunharca giden faytonlara, akülü araçlara ve yaz aylarında daha da artan yayalara dikkat edin.
Son olarak; Adalara kendi bisikletlerinizle gelseniz de, burada kiralamış olsanız da, sürüşünüze, kendinize ve velespitinize güveniniz tam olsa dahi şehir içinde uyduğunuz kurallara burada da uymak durumundasınız. Elleri gidondan ayırıp yokuş aşağı yayaların arasından gitmek, yolun solundan veya kaldırımdan ilerlemek, bisiklet sürmenin yasak olduğu yerlerde pedallamak, faytonların demirine tutunup ilerlemek ya da bisikletinizi zorlayacak şekilde sürmek ciddi ve geri dönüşü olmayan kazalara yol açabilir.
Herkese bol pedallı, kazasız bir yaz diliyoruz.
Sağlıkla ve sporla kalın!
Decathlon Türkiye Atölye Lideri